Budapeşte'de yer alan Nagyvásárcsarnok'ta (Büyük Çarşı), et ve baharat çeşitlerinden oyuncak ve giyime kadar her tür ürünü bulmak mümkün.
Uzun yıllar Sovyet işgali altında kalan Macaristan, nispeten yakın bir zamanda, 1989 yılında, komünizmin yıkılmasıyla demokrasiye geçmiştir. Bu yılların etkileri, binalar ve toplu taşıma araçlarında açıkça görülüyor.
Budapeşte'yi özetleyen bir manzara: bisikletler, yeşillik, tarihi binalar ve sokakta keyif yapan insanlar.
11. yüzyılın başlarında hüküm süren, Macaristan'ın ilk kralı 1. Stefan adına inşa edilen Szent István-bazilika ve şehrin en canlı meydanı olan, aynı adı taşıyan Szent István Meydanı.
2. Dünya Savaşı sırasında faşist Macar milisler tarafından Tuna Nehri kıyısında öldürülen Yahudilerin anısına yapılan anıt - Tuna Üzerindeki Ayakkabılar. Anıt, Türk asıllı Macar yönetmen Can Togay tarafından tasarlanmıştır.
Macar Etnografya Müzesi'nin görüntüsü, hemen karşısında yer alan Macaristan Parlamentosu'nun havuzunda yansıyor.
Macaristan Parlamento'sunun önünde, sıcak günlerde püskürtülen su ile oluşan sisli görüntü, bizler için tanıdık bir görüntü oluşturuyor.
Bisiklet dostu bir şehir olan Budapeşte'de, her yerde bisiklet kullanan birisini görmek mümkün. Tuna Nehri üzerinde yer alan 8 köprünün her birinde bisikletli görmek mümkün olsa da, en işlek olanı Szechenyi Zincir Köprüsü'dür.
Gün batımına doğru, içerisi güneş ışığıyla dolan bir revakta oluşan ulvi görüntü.
Budapeşte'den Gellért Tepesi üzerinde yer alan Citadella, 1854'te inşa edilen bir iç kaledir. 2. Dünya Savaşı ve 1956 Macar Devrimi sırasında, Sovyetler tarafından şehri bombalamak için kullanılmıştır. Günümüzde halka açılmış olsa da, son yıllarda devlet ve işletmeciler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle ziyarete kapanmıştır.
Buda Kalesi'nde yer alan Sandor Palota'nın (İskender Sarayı) önünde, her saat başı nöbet değişim töreni gerçekleştiren Macar askerlerinden birisi.
Szechenyi Zincir Köprüsü'nün Buda ayağından kalkan funiküler hattı, Buda Kalesi'ne çıkmak isteyenler için bir kestirme sağlıyor.
Buda Kalesi'nin ana avlusuna açılan ve tepesinde Macaristan simgesiyle süslenen Aslanlı Kapı.
Türkçe'de Kızılhisar olarak da bilinen Buda Kalesi'nin ilk yapıları 14. yüzyılda yapılmıştır. Tarih boyunca Macar krallarına ev sahipliği yapan kale, 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak belirlenmiştir.
Buda Kalesi bölgesinde yer alan Matyas Kapısı, üzerinde bulunan karga figürü ile dikkat çekiyor. Karga, Macaristan ve Hırvatistan kralı 1. Matyas'ın simgesidir.
Buda Kalesi bölgesinde yer alan Matyas Kilisesi, ilk olarak 11. yüzyılda inşa edilmiştir ancak yıkılmış ve hiçbir izi kalmamıştır.
Günümüzdeki haliyle Matyas Kilisesi, 14. yüzyılda inşa edilmiş ve 19. yüzyılda, Kral Matyas tarafından renove edildikten sonra ismiyle anılmaya başlanmıştır.
Budapeşte'de Buda Kalesi bölgesinde yer alan Halászbástya (Balıkçı Tabyası) Orta Çağlarda şehrin savunmada büyük rol oynayan balıkçıların anısına 1900'lerin başında inşa edilmiştir.
Szent István Meydanı'ndan erişilen tüm sokaklar, günün her saati çok hareketli.
Dünyanın en güzel aydınlatılan şehirlerinden birisi olan Budapeşte'de, Tuna Nehri üzerinden geçen Szechenyi Zincir Köprüsü ve arka planda Buda Kalesi.
Budapeşte şehri, Tuna Nehri tarafından ikiye bölünmektedir; Buda Kalesi'nin bulunduğu ve çok sayıda tepeden oluşan bölüm Buda, nehrin düzlükten oluşan karşı kıyısı ise Pest adını almaktadır.
Szent István-bazilika'nın çatısından görülebilen heykeller, yoldan geçen bir turist otobüsünü selamlar gibi görünüyor.